umutsuzluğa düşünce tutunulacak dal

Bir röportajda dinlemiştim. “Yaşamak tıpkı kalp ritmi gibidir; bir iner bir çıkar ama sabit kalırsa öldün demektir” diyordu. İnsan nefes aldığı müddetçe başına gelen her şeyi bir süreç olarak görmeli. İniş çıkışlar olmazsa yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu bilemeyiz, unuturuz. Unutursak da hatırlatacak şeyler gelir başımıza. Nefes alabiliyorsan tutunacak dalın hep vardır. Bu bir süreç. Geçecek.

Tanrı diyeceğim fakat bir dal olarak nitelendirmek doğru olmaz. Bizi yaratandır ve yine ona döneceğiz. Her zorlukta da sığınacağımız yer, kişi, kavram vs. o olmalıdır.. inananlar için

Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin (zümer.53)

son zamanlarda ozan akyol’u dal olarak kullanıyorum. ses tonu, üslubu, düşünce yapısı çok rahatlatıcı bayılıyorum. (bkz: evet)

eger surekli umutsuzsanız psikolojik tedavi almaniz gerekebilir yoksa namazi deneyebilirsiniz kendimden biliyorum..

türk dizileri deli gibi izlerim kendimi manyak ederim

Al bak sözlüğe geldim. Konuşmaktan anlatmaktan bıkmadım bunların çözüm vermediğini görüyorum. Ağlasan da yerlere de vursan kendini. Yapacak bir şey yok

O dalın çoğu zaman insanın kendi içinde olduğuna defalarca şahit oldum. Ama burada önceliğimiz, insanın bizzat kendisini çok çok iyi tanımasıdır. Diğer türlü tutunulan bütün dallar kırılır, elinde kalır.

Önce bir nefes almak lazım, sakin kalmaya çalışıp düşünmek önemli. Umutsuzluğa çok düşen hatta her zaman en kötüsünü düşünen biri olarak tek yapabildiğim bir süre durup sakinleşmek. Tabi yanınızda destek olan birileri de olması iyi geliyor ama bir yere kadar iş eninde sonunda sizde bitiyor.

Umutsuzluğa düşünce tutulduğum dalları bile kesiyorum galiba ben.

Gitarım sanırım. Ne zaman üzülsem, umutsuzluğa düşsem, öfkelensem ya da tam tersi şekilde mutlu olsam gitarımı arıyor elim. Bazı günler sesim istediğim kadar iyi çıkmazsa (tabiri caizse bok gibi çıkarsa) daha çok sinirleniyorum, daha çok üzülüyorum ve daha çok umutsuzluğa düşüyorum. Bu sefer bağırarak söylemeye başlıyorum. Müzik tüm duyguları zirveye çıkarabilen nadir şeylerden.

Sağlam bildiğiniz bütün dallar çürük siz kendinize sıkı tütünün.

Kesinlikle spor deneyin denetin.. Önce kendi fazlalığınızın gittiğini sonrada hayatındaki fazlalıkların yavaş yavaş kaybolduğunu görüp " o dalın " kendin olduğunu fark et🌸

Peki ya tutunulacak tek dalınızın kırıldığını düşünüyorsanız. İşte bu büyük bir problem...

Ankaradakilere sanatçının biri amme hizmeti olarak göstermiş.

günaydın yazmayı bilmeyen binali yıldırım'ın başbakan olduğunu ve ilkokul mezunu emine erdoğan'ın doktorlara verdiği semineri hatırlayın. bu listeyi uzatırım da gerek yok.

sonra o dal kırılır üzülürsünüz bazen tutunmamak daha iyidir